29 Haziran 2017 Perşembe

ASLINDA, ASLINDALARI SEVMEM BEN


 
Uzun zamandır, ASLINDAlı cümleleri sevmiyorum.
ASLINDA yapardım ama!
ASLINDA onu seviyordum!
ASLINDA olabilirdi.
ASLINDA düşününce?!?!
Üzülmüyorum ASLINDA.
ASLINDA kayanın altında kalmış, bir cümlenin son anda elini uzatması gibi.
ASLINDA güzel ama.
Vazgeçtiklerimiz ASLINDA.
ASLINDAnın başı ‘şimdiki’, sonu ‘geçmiş’ zaman.
ASLINDA mecburiyetlerimizle gerçek arasına tost yapıp yediğimiz, dilbilgisinin o zavallı suçsuz zarflarından biri sadece.
Bizimse olmak istediğimiz.
Olamadığımız.
ASLINDA olurduk ama.
ASLINDA hiçbirimiz istemezdik,
ASLINDAnın öbür tarafında olmayı, yani ASLINDA istemediğimiz tarafın gönülsüz kazananı olmanın ‘kazanmak’la eş anlamlı olmadığının da farkındayız tabi.
Yani biz ASLINDA taşın altındaki mutluluklarımızla.
Biz.
ASLINDA.
ASLINDAnın peşinden gitmeye cesareti olmayan, bahaneleri kendine kalkan edinmiş kahramanlarız.
Kabul edelim ASLINDA güpgüçlüyüz.
ASLINDA kocaman adamlarız.
Kocaman kadınlarız ASLINDA.
Küçülmeyi öğrenemedik bir türlü.
Çünkü ASLINDA güpgüçlü olmak, dizlerimizin kanamasından daha değerli yahu!
 
 
 
 



20 Haziran 2017 Salı

GÖKYÜZÜ


'insan’ olmanın bedeli olmaz,
Ödülü olur derdim eskiden.
Ruhum, dövüle dövüle öğrendi gerçeği.
Dağların en tepesinden akmaya başlayan suymuşum ben,
Kayalara çarpmışım.
Çarpa çarpa, toplamışım çamuru, yağan karın soğuğunu, süzülürken kayaların arasından,
Kimine suyumdan içirmişim,
Kimini içime çekip boğmuşum,
Kimine uzaktan bakarken huzur vermiş,
Kimine fırtınada sel olmuşum.
Belki, sonunda bir çöle varsam cennet olacağımın o yalancı umudu,
Belki, sonunda bir okyanusa varsam önemli olmayacağımın eminliği.
Kendime hep bir şans vermişim,
Şansın karanlık bir kelime olduğunu bilerek,
Tünel gibi mesela.
Uzun upuzun bir tünel.
Ne var gibi ne yok gibi.
Ah o yüzde elli ihtimal.
Sevdiğinin yanında, martıya attığın bir simit parçası.
Martının beyazında ki özgürlük.
Kötünün içindeki iyiye dokunma arzusu.
İyinin önemsizliğine sırt dönüş.
Bilhassa kapıyı kilitleyiş.
Hırsıza yol gösterip, misafiri kovmanın ayıbını örtmeye çalıştıkça,
Suyun bataklığa dönüşünü hissetmek gibi.
Gökyüzü.
Gökyüzü diyorum.
Tam bir yalanlar çatısı.
 

Asıl mevzuya gelecek olursam Söz konusu çift yönlü otoban yollar değildi elbette Toprağa dönük bir kalbin Çaresiz sahibi olmaktı ben...